17 yaşında gazetecilik hayatına başlayan duayen gazeteci Hıncal Uluç,1990 yılından beri Sabah Gazetesi'nde köşe yazılarına imza atıyordu. Hıncal Uluç son olarak ayrıca a Spor da spor yorumculuğu yapıyordu.
HINCAL ULUÇ ÖLDÜ MÜ?
Gazeteci ve spor yorumcusu Hıncal Uluç 83 yaşında yaşamını yitirdi. Acı haberi Yazar Faik Çetiner, "Hıncal Uluç vefat etti. Uluç ailesinin başı sağ olsun" sözleriyle duyurdu.
8 TEMMUZ'DA YOĞUN BAKIMA KALDIRILDI
Hıncal Uluç, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 8 Temmuz Cuma sabahı yoğun bakıma kaldırılmıştı. Hıncal Uluç'un, T24'e bilgi veren yakın dostu Sami Çölgeçen, "Doktorla konuştuk, Hıncal Bey'in durumu oldukça kritik. Kendisinin zaten 1 böbreğinde sıkıntılar vardı ve böbreğini kaybetmişti. Şimdi diğer böbreğinde de çok ciddi sıkıntılar ortaya çıktı. Bununla beraber başka sağlık sorunları da bulunmakta. Kendisi şu an yoğun bakımda yatıyor, durumunun ağır olduğunu öğrendik. 1960'dan beri çok yakındık, çok üzgünüm..." diye konuşmuştu.
10 TEMMUZ'DA ENTÜBE EDİLDİ
T24'ün haberine göre; akciğerinde de sorun yaşayan Hıncal Uluç'a, kan zehirlenmesi sıkıntısı nedeniyle de yoğun bakım tedavisi uygulandığı aktarılmıştı. Uluç, 10 Temmuz'da entübe edilmişti. Donat, 22 Temmuz'da Uluç'un uyandırılacağını söylemişti.
HINCAL ULUÇ KİMDİR?
Hıncal Uluç 1 Kasım 1939, Kilis doğumlu Türk gazeteci, köşe yazarı ve spor yorumcusuydu. Sabah gazetesinde köşe yazıları yazmakta ve a Spor'da yayımlanan Hıncal Uluç ile Baş Başa programında spor yorumculuğu yapmaktaydı.
Subay olan babası Fuat Uluç'un, II. Dünya Savaşı sırasında Alman tanklarının manevra yaptığı Bulgar sınırında görevli olması nedeniyle, üç yaşına kadar anneanne ve teyzesi tarafından büyütülmüştür. Sonra, babası Çaldıran'a tayin olduğunda aile tekrar birleşmiştir. Ardından tayinler nedeniyle ilkokula Bandırma'da başlamış, sonra 1950 yılında Kilis'te bitirmiştir. 1952 yılında Antakya'da ortaokula başlamış, geri kalan eğitimini de Ankara Kurtuluş Lisesi'nde tamamlamıştır.
1980 yılına kadar Ankara'da kalmıştır. Önce İngilizce'yi öğrenme hevesi yüzünden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne yazılmıştır. Bir sömestr sonunda tekrar Ankara'ya dönmüştür. Bir sene sonra da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanmıştır. Bu arada Demokrat Parti'den ayrılmış bir grubun kurduğu Hürriyet Partisi, Yenigün adıyla bir yayın organı kurmuş, başına da Cihat Baban'ı getirmiştir. Mehmet Ali Kışlalı desteği ile 17 yaşında, sıkıyönetim gereği altı sayfa çıkan gazetenin spor sayfasını hazırlamaya başlamıştır.
Böylece gazeteciliğe adım atmıştır. Oktay Kurtböke, Güneş Tecelli, Başkurt Okaygün, Kurthan Fişek, Güngör Sayarı, Ercan Tan gibi isimlerle beraber çalışır. 1964 yılında Kutlu Aktaş, Burhan Özfatura gibi arkadaşlarıyla beraber mezun olmuştur. Bir yıl sonra da Mamak Muhabere Okulu'nda iki yıl askerlik yapmıştır.Askerden döndüğü 1967 yılında, Mehmet Ali Kışlalı başta olmak üzere eski Yenigün ekibinin çıkardığı Yankı'da çalışmaya başlamıştır. Oktay Kurtböke de Cumhuriyet gazetesinin yayın yönetmeni olduğu için Uluç Yankı ile paralel iş yürüterek burada haftada iki gün spor yazıları yazmaya başlamıştır, TRT kurulunca pazartesi günleri yine Cumhuriyet'e tam sayfa TV sayfası yapmıştır.
1980 senesinde Gelişim Yayınları'nın sahibi Ercan Arıklı ile bir dergi çıkarmak üzere İstanbul'a gelmiştir. Ardından Zafer Mutlu'nun daveti ile 1990 senesinde Sabah'ta yazmaya başlamıştır.1994 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu topuğundan vurulmuştur. 2004 yılında Antalya Valisi Alaaddin Yüksel hakkında yazdığı yazı nedeniyle, 2008 yılında 1 ay hapis ve 898 YTL cezaya çarptırılmıştır. Halen Sabah'ta yazarlık ve a Haber'de yayınlanan 90'a programında yorumculuk yapmaktadır. Hıncal Uluç, Defne Joy Foster'ın ölümünden sonra 'Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. 'isimli yazısı üzerine tazminat davası açıldı ve tazminata mahkûm edildi.