Duayen sanatçı Yılmaz Gruda bugün son yolculuğuna uğurlandı. Yılmaz Gruda için Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde tören düzenlendi. Büyük ustaya veda etmek için sahneye çıkan oyuncu Tuna Arman, sanat camiasına sitem etti: 'Mart ayında kan aramak için herkese yalvardım, hiçbir ünlü geri dönmedi'
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair, çevirmen, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Yılmaz Gruda (93) 25 Temmuz Salı günü vefat etti.
Gruda, yakalandığı virüs sonrası böbrek yetmezliği ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları nedeniyle bir süredir hastanede tedavi görüyordu.
Yılmaz Gruda için Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde veda töreni düzenlendi.
Törene Zafer Algöz, Ahmet Kural başta olmak üzere birçok oyuncu ile ailenin yakınları katıldı.
Törenin düzenlendiği salonun boş olması dikkat çekti.
Oyuncu Ahmet Kural, "Türk halkının başı sağ olsun Yılmaz ağabeyimizi, ustamızı son yolculuğuna uğurlayacağız. Üzgünüz diyecek bir şey yok " şeklinde konuştu.
Gruda'nın naaşı Karacaahmet Şakirin Camisi’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Yılmaz Gruda'nın cenaze törenine katılımın az olması tepki çekti.
Sağlık sorunları nedeniyle 26 Temmuz’da yaşamını yitiren Yılmaz Gruda son yolcuğuna uğurlandı. Gruda için düzenlenen cenaze törenine katılımın az olması büyük tepki çekti. Törende konuşan oyuncu Tuna Arman, sanat camiasına sitem etti. Arman, 'Mart ayında kan aramak için herkese yalvardım, hiçbir ünlü geri dönmedi' dedi.
Yılmaz Gruda, 14 Temmuz da 93. doğum gününü hastane odasında menajeri Tümay Özokur ile birlikte kutlamıştı.
SANA TAKİPÇİ SATIN ALAMADIM
Son anlarında usta oyuncunun yanında olan Tümay Özokur ise şu ifadeleri kullandı:
"Dün akşamdan beri milyon şey geçti kafamdan... Çok anı, çok anlamlı bir ömür, 15 yıla yakın bir süre var. Bizim hayatımıza o kadar muhteşem bir yerden dokundu ki... Bir gün bile onun sevgisizliğini, bir gün bile onun beklentili bir duygusunu hissetmedik. Duayenleri temsil etmekten, onların bana gücenmesinden gurur duyuyorum. Gidenlere ve kalanlara teşekkür ediyorum. Evet, yaz... Evet, havalar sıcak, bir çok sebebimiz var yapacaklarımızı ertelemek için ama öyle anlar vardır ki ertelenmemesi gerekir. Bu sektörün, bu hayatın hak etmeyen insanlara hak etmediği değeri verip; hak eden insanlar karşısında suskun kalmasından nefret ediyorum. 30 seneyi geride bıraktım. Çalışmaktan bir gün bile yorulmadım. İyileri hep tenzi ederek söylüyorum. 'Duayen' dediğimiz başımızın üzerinde taşıyacağımız bu değerler için üç kuruşun pazarlığını etmekten, onları karavanlarda sığıntı gibi oturtmaktan, yapılan saygısızlıklarla mücadele etmekten çok yoruldum ben. Burada herkes olmalıydı, sıcak buna bahane değil. Sana takipçi sayısı satın alamadığım için özür diliyorum. Yeteri kadar duyuramadık affet. Gelemediği için üzülenler, mesaj atanlar var. Ama gelebilecek durumda olup gelemeyenleri de havale ediyorum. Yılmaz Abi’nin çok değerli bir sözü vardır: ‘Akrabam’"
HİÇBİR ÜNLÜ GERİ DÖNMEDİ
Oyuncu Tuna Arman:
"Salona baktığım zaman çok üzgünüm. 1995 yılında aynı sahneyi paylaştım. Ayşe Abla da, Yılmaz Abi de annam babam oldu. Elvan kardeşim oldu. İyi gün, kötü gün çok şey paylaştık. Şubat ayına kadar çalışıyordu, ardından hastalandı. Mart ayında sosyal medya hesaplarımdan kan aramak için herkese yalvardım.
'Beş saattir acil sedyesinde yatırılıyor, bu çok önemli bir hocamız... yardım edin!' diye yalvardım. Hiçbir ünlü geri dönmedi. Vatandaşlar döndü. Cenazelerde çiçeklerinizi görüyoruz, öldüğü zaman profil fotoğraflarını değiştirip, çok güzel kelimeler yazıyorsunuz. Ama Yılmaz Gruda çok büyük isim hani 'bir daha yetiştiririz' dediniz ya bir daha yetiştiremeyiz. Herkesten rica ediyorum, bana tören yapmayın kimse bilmesin. Biz varken yaşatılmıyoruz ki, ölünce bize bir şey yapsınlar. Onu son aylarında çok kötü yaşattık. Yalvardım ama çare bulamadım."
Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Mustafa Kurt:
"Hepinize başsağlığı diliyorum. Bakanımızın, Bakan yardımıcızın da baş sağlığı mesajını iletiyorum. Çok değerli bir ustaydı. Çok sevdiğimiz bir ustaydı... Bazı değerlerin yerini doldurmak maalesef çok güç. Bu dünyadan canlı çıkmış hiç kimse yok, hepimiz öleceğiz ama bazı boşluklar öyle yaralar açıyor ki yerini dolduramıyoruz. Şehir Tiyatroları'nda çok değerli ustalar var, onlarla konuştuğumuz zaman adeta deniz derya... Son dönemlere baktığımız zaman hepsi birer filozof... Bazı çeviriler var, oynarken sahnede çok zorlanıyoruz. Çok değerli, sanatı, edebiyatı, felsefeyi bilen çok değerli insanların çevirilerini oynarken adeta büyük bir haz alıyoruz, zevk duyuyoruz. Biz de ustamızın eserlerini devlet tiyatrolarında hep oynuyoruz. Çok değerli bir sanatçıyı kaybettik o boşluk bir türlü dolmuyor. Genç kuşağın da bu değerli sanatçıları tanımasını isterdim. Sevenlerine, ailesine baş sağlığı diliyorum. Çok kıymetli bir sanatçıyı kaybettik. Yeri doldurulamaz."
YILMAZ GRUDA KİMDİR?
Ahmet Yılmaz Gruda, 14 Temmuz 1930’da İstanbul’da doğdu. 1956’da girdiği Cep Tiyatrosu’nda başlayan oyunculuk serüveni, Ankara Devlet Tiyatrosu’na ait Küçük Tiyatro’da devam etti.
Bir dönem asıl mesleği olan memurluğa dönüp muhasebecilik yaptı. Daha sonra yeniden tiyatroya geçti. İlk evliliğini Tolga Tiğin’le, ikinci evliliğini Ayşen Gruda’yla yapan sanatçı, şiirde Attilâ İlhan ile beraber ‘Mavi Hareketi’ni yaratan şairlerdendi.
Eserlerinde Çehov etkisi görülen Gruda ayrıca aralarında “Yabancı Damat”, “İşler Güçler” ve “Kavak Yelleri”nin de bulunduğu çok sayıda dizi ve filmde rol almış, kariyeri boyunca birçok ödüle layık görülmüştü.
70. Sanat yılında yazıp yönettiği Gülmeye Geldik Dünyaya oyununu sahneye koydu. 2020’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenen Çehov’un Evliliğin Halleri’ni çevirdi, derledi, yönetti ve aynı zamanda oyuncu olarak 90 yaşında sahnede yer aldı. Sanattan ve yaşamdan hiç kopmayan usta sanatçı, bir öğretmen ve mentor olarak gençlere her zaman destek ve örnek oldu.
Ankara Ticaret Lisesindeki eğitim sürecini yarıda bırakarak devlet memuru olan Yılmaz Gruda'nın yazdığı şiirler, 1950'li yıllarda, çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1956 yılında girdiği Cep Tiyatrosu'nda başlayan oyunculuk serüveni, Ankara Devlet Tiyatrosu'na ait Küçük Tiyatro'da devam etti.
Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında görev yaptı. Muammer Karaca Tiyatrosu'nu yönetti. Attila İlhan ile birlikte şiirde mavi hareketini yarattı. Oyun çevirilerinin yanı sıra kendi yazdığı oyunları da sahneye koydu. Çarmıhtaki Yeni Mehmet, Çerçi Zeus, Sultan Abdülaziz Vakası gibi edebiyatın farklı alanlarında değerlendirilebilecek sevilen eserlere imza attı. Oyunculuğa tiyatronun yanı sıra beyazperde de devam eden Gruda, 1958’den 2023’e kadar sayısız sinema filminde rol aldı.
Yılmaz Gruda, Turgut Boralı, Altan Erbulak, Erol Günaydın
ÖDÜLLERİ
1999: Behçet Aysan - Şiir Ödülü - Çerçi Zeus
2003: Cumhuriyet Gazetesi, Yunus Nadi Ödüllü - "Marathon "Bir Uzun Koşu"
2016: Altın Portakal Film Festivali - Yaşam Boyu Onur Ödülü
2018: Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri - Onur Ödülü
2021: Harput Kısa Film Festivali - Yaşam Boyu Onur Ödülü
İstanbul Şehir Tiyatrolarında Yılmaz Gruda’nın çevirisini ve uyarlamasını yaptığı oyunlar;
* Ayı Madved 1963 (çeviri)
* Bir Evlenme Teklifi 1981 (çeviri)
* Ayı (çeviri)
* Sayfiyede Yaz (çeviri)
* Pinokyo 1966-67 VE 2011-12 SEZON (OYNANMIŞ) (uyarlayan)
* Küçük Prenses Sara 1967-68 (OYNANMIŞ) (uygulayan)
* Kuğunun Şarkısı 2022 (OYNANMIŞ) (çeviren)
GÜZEL ADAM MUHTEŞEM AKTÖR
* Kerem Alışık: Tam bir yürek işçisi. Tiyatro sanatının yılmaz emekçisi. Alkışların hepsi sana.
* Hülya Koçyiğit: “Film Gibi Hayatlar”daki o sıcacık, içten sohbetin dün gibi. Allah’tan rahmet diliyorum.
* Erdal Özyağcılar: Dizide geçirdiğimiz 2 yılı hiç unutmayacağım.
* Filiz Akın: Daha dün “Prens” adlı dizide hayranlıkla izlemiştim. Sanat dünyasının başı sağ olsun.
* Hakan Bilgin: Hep güzel, hep saygıyla anacağız. Yolun ışık dolsun.
* Süha Uygur: Arkanda bıraktığın tüm güzellikler için teşekkürler usta.
* Nebil Özgentürk: Çok güzel adamdı. Muhteşem aktördü.
* Ayşenil Şamlıoğlu: Ne zaman görsem gözlerinde ışıklar oynaşan, koca kahkahalı, zarif bir dosttu.
Veysel Boğatepe: Uğurlar olsun Yılmaz Gruda.