Burhan Akdağ'ın yazısı şöyle:

"Az önce Reha Muhtar'ın oğlu Poyraz ile bir telefon konuşması yaptım. İçim burkuldu, yaşananları anlatırken sesindeki soğukkanlılık beni derinden etkiledi. Henüz 15 yaşında olmasına rağmen, olgunluğu karşısında hayran kalmamak elde değil.
Reha Muhtar'dan bir türlü haber alamıyordum. Reha Muhtar'ın telefonunu aramak istedim. Mutlaka birisinin bakacağını tahmin ettim. Reha Muhtarın telefonunda kayıtlı olmam telefonun açılacağı konusunda ümitliydim. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra çok genç bir ses 'efendim' dedi. Poyraz sen misin dedim, kendimi tanıttım. Telefonda kayıtlı olduğumu söyledi. Neler olduğunu sordum..

Poyraz, babası Reha Muhtar’ın evinde merdivenlerden inerken korkuluklara tutunduğunu, ancak o an korkuluğun ansızın kırılmasıyla babasının acı bir şekilde merdivenlerden aşağı yuvarlandığını anlattı. Bu korkunç anlar, Poyraz’ın gözleri önünde, adeta bir kabus gibi yaşanmış.

Poyraz, yerde hareketsiz yatan babasının nefes almadığını fark eder etmez, o yaşta bir çocuğun yapması beklenmeyen bir cesaretle, babasına kalp masajı yapmış. Reha Muhtar gözlerini araladığında, Poyraz hızla komşularına koşmuş, yardım çağırmış. Ambulansla hastaneye kaldırılan babası, şu an doktorlar tarafından uyutuluyor. Doktorlar belki yarın uyandırabileceklerini söylemişler ama belirsizlik havada asılı kalmış durumda.

Duayen spiker Ayşe Nur Yazıcı yoğun bakıma kaldırıldı Duayen spiker Ayşe Nur Yazıcı yoğun bakıma kaldırıldı

Poyraz’ın sesi babası gibi çok güçlü geliyordu, ama annesi Deniz Uğur'un hastaneye hiç gelmemiş olması, bu ağır yükü omuzlarında daha da ağırlaştırmış gibiydi. Poyraz ve ablası Ayşe Nazlı şu an evde birlikte, sessizce bekliyorlar. Ayşe Nazlı’nın manevi babası olan Reha Muhtar için bu anların ne kadar zor olduğunu tahmin etmek zor değil.
Poyraz’a babasına yaptığı fedakarlıklar için ne kadar gurur duyduğumu söyledim. Ona babasının güçlü bir adam olduğunu, en kısa sürede yeniden ayağa kalkacağını anlatmaya çalıştım. Bir nebze olsun moral verebilmek için elimden geleni yaptım ama içimdeki endişe dinmiyor."