Vefat eden klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca (95) için kültür ve sanat dünyasından birçok ismin katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde tören gerçekleştirildi. Törende gözyaşlarına hakim olamayan Ayten Yavaşca, eşi için yazdığı şiiri okudu.
95 yıllık ömrüne 652 beste ile 256 ödül sığdıran sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) tören düzenlendi.
“BİRBİRİMİZİ ÇOK SEVDİK”
Eşini çok sevdiğini söyleyen Ayten Yavaşca, “Onsuz her şey çok zor olacak. Ben onu tanıdığım zaman 19 yaşındaydım. Birbirimizi çok sevdik. Biz yüzyılın aşıkları kitabına girdik. Çok hüzünlüyüm eve sevinçle gelirdi ve evini çok severdi.
Mütevazı biriydi, kimseden bir şey istemezdi ve herkesle dosttu” dedi.
“ESKİ ZAMAN ALİMLERİNİN SON ÖRNEKLERİNDEN BİRİYDİ”
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da “Değerli hocamıza Allah’tan rahmet; sizlere, sanat camiamıza ve milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tıp elbette çok farklı bir saha ve oradaki hizmetleri, yayınları, makaleleri, kurucu olarak aldığı sorumluluklar ve yetiştirdiği hekimlerle hocamızın hayatı başlı başına bir hayranlık vesilesidir. Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça tıp sahasındaki uzmanlığı kadar insanların hayatına sanat alanındaki ilmiyle de dokunmayı başarmış, derin bir iz ve etki bırakmış; ‘istisna şahsiyet’ kavramının içini bütünüyle dolduran bir insandı. Anlatmak gerçekten çok güç. Eski zaman âlimlerinin son örneklerinden biriydi demek sanırım bu anlamda doğru bir ifade olacaktır” diye konuştu.
“BAKANLIK OLARAK HOCAMIZA VEFA BORCUMUZDUR”
Konuşmasına devam eden Bakan Ersoy, “Sanatçı Alâeddin Yavaşça bestecidir, icracıdır, araştırmacıdır, bilimsel bir kalem ve eğitmendir. Bugün Türk musikisi dendiğinde eğitim kurumlarından basılı kaynaklara, özgün eserlerden bu sahaya hizmet etmekte olan birbirinden kıymetli sanatçılara kadar seste, sözde, kişide nereye bakarsanız bakın hocamızın ismini, izini ve etkisini görürsünüz. Bu öyle büyük bir mirastır ki kelimelere dökmekle değil yaşamakla ve yaşatmakla ancak idrak edilebilir. Bakanlık olarak bu bizim görevimizden öte hocamıza vefa borcumuzdur. Milletimiz ise öz kültürüne nice değerler kazandırmış, duygularına tercüman olmuş, eserleri ile anlarına, anılarına ortaklık etmiş Alâeddin Yavaşça'yı yaşatmayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı sürdürecektir. Bundan şüphem yoktur. Ruhu şad, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandı.
SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Alaeddin Yavaşca’nın cenazesi, AKM’deki törenin ardından Fatih Camii’ne getirildi. Cenaze namazına TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Başkanvekili Celal Adan, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, sanat ve siyaset dünyasından isimler, merhumun eşi Ayten Yavaşca, aile üyeleri ve sevenleri katıldı.
Kılınan cenaze namazının ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Bilal Erdoğan, Yavaşca’nın tabutunu omuzladı.
Yavaşca’nın naaşı Beşiktaş’ta bulunan Yahya Efendi Türbesi’nde toprağa verildi.
ALAEDDİN YAVAŞÇA KİMDİR?
Tam adı Mehmet Alaeddin olan sanatçı, bestekar ve tıp doktoru Yavaşça, 1 Mart 1926’da Kilis’te dünyaya geldi. Kilis Kemaliye İlkokulu ve Kilis Ortaokulu’nu bitirdikten sonra Konya Lisesi’nde başladığı lisenin 2 ve 3. sınıflarını İstanbul Erkek Lisesi’nde birincilikle tamamladı. 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul’daki birçok hastanede doktorluk ve yöneticilik yaptı.
“Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok/Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok/Bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok/Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok” sözlerinin bestecisi sanatçı, ilk eserini 1951 yılında besteledi. 600’ü aşkın bestesi bulunan Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, Ayin-i Şerif’ten, çocuk şarkısına uzanan bir bestekârlık yelpazesine sahip.
256 ödül kazanan ve aynı zamanda hekim de olan Yavaşca, eserlerinin 82’sini görev yaptığı hastanelerde besteledi.
(Sözcü)