SAĞLIK

Neşe Aksoy kötü haberi kendisi duyurdu

Ünlü oyuncu Neşe Aksoy kötü haberi kendi duyurdu. İşte detaylar...

Neşe Aksoy kötü haberi kendi duyurdu. Oyuncu, magazinci.com'da bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...


On ay önce bana akciğer kanseri teşhisi konulunca, zorlu bir sürece girdim ve yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Biraz toparlanınca yazarım dedim. Ancak son tahlillerimde ameliyat olduğum akciğerimde ve beynimde yeni kitleler görüldü. Bundan sonrası ne olur bilmiyorum. Bu güne kadar duyulmasını istemedim ama, belki bir daha toparlayıp yazamayabilirim diye, artık bilmenizi istedim. Biz küçük bir aileydik. Babamı yıllar önce kaybedince, annem ve abimle bir birimize çok bağlı kenetlenmiş olarak yaşadık.

Abimin de benim de evliliklerimiz ve çocuklarımız oldu ancak biz hiç ayrılmadık. Kısa bir süre önce, abimi ve peşinden annemi kaybettim. Bu sıkıntılı günlerimde, on bir yıl aynı yastığa baş koyduğum Skoda’nın Türkiye disprötörü Attila Ahmet Yüce ile de yollarımızı ayırdık. İyi adamdır Ahmet Yüce. Her bayram çalışanlarına 29 maaş ikramiye verir ama duygusuzdur.
Biz birimize hiç yanlış yapmadık. Sadece ben yoruldum ve gittim. Hastalığımı ilk duyanlardandır da bir geçmiş olsun diye aramadı. Olsun... Ona da buradan selam olsun. Ben güçlü bir kadınım. Düşer, düşer, kalkar, küllerimden doğarım.


Bunu da yenerim. Ama eğer yenilirsem? Gönlümdekileri söylemeden gitmek istemiyorum. Özellikle de sevenlerime ve sevmeyenlerime... Yaşamımın başlangıcından bu güne kadar, bir sebeple hayatıma giren, çıkan. Beni bu günlere getiren herkese teşekkür etmek istiyorum. Beni seven zor zamanlarımda yanımda olan tüm dostlarıma minnettarım. Gerçek dostluğun nasıl olduğunu sayelerinde öğrendim. Beni üzenlerin, öfke duyanların, düşmanlık yapanların sayesinde, bazı olaylarda sınır çizmeyi öğrendim ve içimdeki öfkeyi görebildim. Hepsine minnettarım. Hayatımdan bir şekilde çıkanlara da minnettarım. Bana her şeyin geçici olduğunu öğrettikleri için... Hayatlarından çıktıklarım. Ruhumun özgürlüğü, güven sağlayan bir liman yerine, manevi duygularımı besleyen okyanuslara açılmak istediği için bu güne kadar sunulan her şeyi geride bırakıp gitmeme neden oldu. Onlar da beni affetsin. Bu rahatsızlığımın ilk gününden beri. İyileşmem için çırpınan tüm aileme, dostlarıma, arkadaşlarıma... Ve... Hepsinin birer yıldız olduğunu bildiğim değerli doktorlarıma...

Öncelikle, can dostum, arkadaşım, komşum. Doktorlar arası, deyim yerindeyse sacayağı kurarak, kendimi 24 saat güvende hissetmeme sebep olan değerli insan Prof. Dr. Recep Savaş beyefendiye... İlgilerini eksiltmeyen dostlarım, Prof.Dr. Bedi Berat Apaydın ve eşi Prof. Dr. Hülya Apaydın’a... Ameliyatlarımı yapan, Prof.Dr. Akif Turna’ya... Medikal onkolog Prof.Dr. Lütfiye Demir hanımefendiye Prof.Dr. Serdar Özkök beyefendiye. Her zaman Güler yüzü ve sevgiyle karşılayan medikal Onkolog Dr. Pınar Gürsoy hanımefendiye ilk şüphe ile aynı gün araştırma yaptıran Dr. Mine Tevzioğlu hanımefendiye.

Duygularını hissettirmeden hep yanımda güçlü görünen kızım Psikolog. Elif Doğru’ya... Tanışmasak da bana uzaktan bilgi yollayan sevgili Armağan Çağlayan’a. Ameliyat olduğum da yoğun bakımdan kovulsa da gitmeyen bütün şirinliğiyle ortalığı karıştırıp yanımda kalan sanatçı dostum Ufuk Kaplan’a. Bilgileri ve sevgileri ile yanımda olan hepinizi çok seviyor ve teşekkür ediyorum. Yeşilçam sinemasında 42. Yılım. Mümkün olduğunca hizmet etmeye çalıştım. Film-San vakfımıza da.

Sizlere de Türk sinema Tarihi koleksiyonumu, yağlı boya çalışmalarımla (22 tablo ) anlatmaya çalıştım. Dilerim değerleri bilinir. Bu yazımın bir veda olmadığını umut ediyorum. Dilerim bir gün yine aranızda olabilirim. Sevgiyle kalın.