RÖPORTAJ

GÖNÜL YAZAR "NASIL YAPIŞMIŞIZ, VANTUZ BALIĞI GİBİ!"

TSM'nin efsanevi sanatçısı Gönül Yazar, 1974 yılında İzmir de Bülent Ersoy ile öpüştükleri fotoğrafın hikayesini Gazeteci Olcay Ünal Sert'e anlattı.

Türk Sanat Müziği'nin Taş Bebek lakaplı sanatçısı Gönül Yazar, Bülent Ersoy ile öpüştükleri fotoğrafı yayınladı. Sanatçı fotoğrafın hikayesini Olcay Ünal Sert'e anlattı.

Türk Sanat Müziği'nin Taş Bebek lakaplı sanatçısı Gönül Yazar, Bülent Ersoy ile öpüştükleri fotoğrafı yayınladı. Fotoğrafın sosyal medyada gündem omasının ardından sanatçı Gönül Yazar, Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Olcay Ünal Sert'e röportaj verdi.

Gönül Yazar, Olcay Ünal Sert ile.

-Öncelikle sağlık durumunuz nasıl?

-Ben Allahın sevgili kuluymuşum, pıhtıyı atlattım, kan sulandırıcı da kullandım. Doktorlar sürekli yürüyüş yapmamı tavsiye ediyorlar... Günde, 1,5 litre su içmemi istediler, ben 1 litre içebiliyorum. Doktor uyardı beni, içmezsen makinelere girersin dedi. Böbrekler için gerekliymiş... Şimdi doktorumu dinliyorum su içiyorum. Salon büyüktür benim, günde 6 kere yürüyorum."

"Bülent Ersoy ile öpüşme fotoğrafınızı gördüm..." diye söze giriyorum; "Amma yapışmış ama dimi... Bende yapışmışım." diyor. Ardından ekliyor; "İzmir de Manolya Bahçesi'nde birlikte el ele çıktık... Erkekken sesi de çok güzeldi, kendi de çok güzeldi. İyi bir solistti..." diyor.

O günleri Günül Yazar şöyle anlatıyor:

"Manolya da ikimiz el ele çıkıyorduk o zamanlar... Onu tanımıyorlardı o zaman, sadece Bebek Maksim de çıkmış, Gönül Akkor onu istememiş o zamanlar. İstemeyince de Fahri Bey (Fahrettin Aslan) kızmış, Bülent'i (Ersoy) assolist yapmış, ondan sonra da Taşlık da 20 gün söyletmiş. O zamanlar İstanbul da onu bir avuç insan tanıyordu. Kalktık Fuara gittik. İzmir Fuarı'na Türkiye'nin her yerinden geliniyor. Kimse tanımıyor ki... Benle 'elele çıkacak' dedi, ben de Fahri Bey'e 'Ben çıkmam' dedim. 'Gönül pili bitti de, koltuk değneği mi arıyor kendine derler Ağabey ben çıkmam' dedim. Onu İzmir tanımıyor ki, tanınsın el ele de çıkarım, her istediğini yaparım, ama şimdi çıkmam' dedim.


Fahri Bey 'Peki aldığın yevmiyenin 2 mislini versem çıkar mısın?' dedi. 'Anasını bile satarım' dedim, aynen böyle!. Yevmiyenin ilkini kendim için harcıyordum, verdikleri 2. yavmiye ile İzmir Kordon'da ev aldım." dedi. 

Gönül Yazar, 1976 yılında İzmir Kordon'da ki evinde Bülent Ersoy'u ağırladı.  - (Muzaffer Ceyhan Yerlikaya Arşivi)

"İzmir de duruyor mu o ev hâlâ, sattınız mı yoksa?" sorusuna Gönül Yazar, "duruyor" diyerek yanıt verdi. 
Olcay Ünal Sert'in, "Fahrettin Aslan da Bülent Ersoy'da ki o ışığı görmüş ki popüler bir sanatçı olacağını anlamış" demesi üzerine Gönül Yazar "Gönül Akkor'a kızmış. O kabul etmemiş, bana iyi bir solist altı verin ki müşteri gelsin" demiş. Sonrasında Maksim de çıktı tabi. Ben Fikret Şenes ile birlikte gittim dinlemeye. Önüme geldi benim eğildi... "Hoş geldiniz, şeref verdiniz" dedi. Bana "Nasıl buldunuz beni?" dedi, "Çok beğendim kardeşim, hep böyle kal olur mu?" dedim. "Tabi efendim, ben dinlerim hep sizi, böyle kalacağım. Geldiğiniz için teşekkür ederim." dedi. Yazar ardından "Sanki ben ona hep böyle kal dememişim gibi ..." diyerek açıklamalarını sürdürdü.

Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Olcay Ünal Sert'in; "Bülent Ersoy ile öpüşmek uğur getirdi mi?' sorusuna Gönül Yazar, "Dur düşüneyim iyice" diye yanıt verdikten sonra "Yok!... Kimse karşıma çıkmadı... Sonra ben Kübana'ya gitmeye başladım, ikinci işe gidiyorum diye Fahri Bey yevmiyenin birini kesti.... Neyse ki Kordon'dan ev aldım... Fahri Bey ile uğraşılır mı? Geçenlerde Sacit Aslan, Enver Aysever'e konuştu... 'Bir Masalda 2 kral olmaz' diye bir kitap yazdı... Okumanı tavsiye ederim. Fahrettin Aslan, Türker İnanoğlu, Erol Simavi üçlüsü, bunların ne haltlar karıştırdığını al oku..." dedi.

"AJDA SAHNEYE ÇIKMADAN ÖNCE BEN ÖPÜŞÜYORDUM ZEKİ'YLE"

 

Gönül Yazar & Zeki Müren

Gazeteci Olcay Ünal Sert'in "Geçmişte Ajda Pekkan ile Zeki Müren de şans getirsin diye öpüşüyormuşlar, uğur öpücüğüymüş o" diye hatırlatması üzerine Gönül Yazar,

"Ajda daha hiç sahneye çıkmadan önce ben öpüşüyordum Zeki'yle ( Müren). Ben sabahlara kadar yanındaydım, Kervansaray'ın orada bir striptiz kulübü vardı oraya götürürdü beni, sonra Club 12'ye götürürdü. Oralar bitince beni Beyoğlu'nda pavyonlara, barlara götürmeye başladı...  Zeki Bey beni yanından hiç ayırmıyordu." diye yanıt verdi. 


"Çok öpüştünüz o zaman onunla da" diye hatırlatılması üzerine Yazar, "Unuttum valla" diyerek gülerek yanıt verdi:  
Zeki Bey beni hiç yanından ayırmıyordu, o zamanlar bunu anlamıyordum ben. Neden bu adam beni hiç yanından ayırmıyor, ne buluyor bende diyordum... Çünkü ben çok genç bir kızdım, 16 yaşımda geldim İstanbul'a. Ben mektepliyim, alaylı değilim... Ankara Radyosu'ndan geldim. Zeki Bey, sahneye daha Küçükçiftlik Parkı'na çıkmamıştı. Orada bir smokinle çıktı... Ben radyodan, Ankaradan İstanbula geldim. Galatasaray Lisesi'nin karşısında Turkuvaz da çıktım. Küçük bir pasaj vardı, onun dibinde iki katlı bir mekan. Beni duymuş, gelmişti izlemeye. Yukarıya oturmuş, karanlıkta balkondan beni izlemiş. 'Ankara Radyosundan güzel bir kızmış gelmiş' diye duymuş, geldi gördü beni. Hatta bir garson ile haber göndererek, "Gönül Hanıma söyleyin, gitmesin ben onun için geldim." demiş. Yanında da Ratife Erten ve Nana vardı... Ratife Hanım herkese dersler veriyordu... O zamanlar ben Tokatlıyan da kalıyordum. Pera Palace gibi bir otel vardı...

 

Zeki Müren & Gönül Yazar

O akşama kadar uyuyordu, benim sesim kısılıyordu.... Cimri derlerdi Zeki Bey için, benim sesim kısılınca o zamanın en pahallı kulak burun boğaz doktoruna götürdü beni. 

Zeki Müren  & Bülent Ersoy

Zeki Bey ile Bülent Hanım arasında rekabet oldu mu çok? sorusuna Gönül Yazar "Yok, o zaman o tür şeylere kalkışmıyordu. Çok sonralar sonra oldu. Fahrettin Aslan, onu Maksim'e koyunca Zeki Müren bir daha Maksim'e çıkmadı. Çakıl da çıktı, Osman Kavran'ın gazinosunda çıktı, Fahri Bey'e kırıldı. Bir daha onun mekanında hiç çıkmadı. Benim düşüncem belki de Zeki Müren, kendisinin yerine onu yetiştiriyor diye düşündü bilemiyorum... Fahri Bey'in oğlu Sacit Aslan da bunu söylüyor." diye yanıt verdi.

Türk Sanat Müziği'ne ilgi neden azaldı?
- O eski gazinolar yok, hepsi kapandı, kimisi yıkıldı, sahipleri öldü... Bebek Belediye'nin sahibi öldü, Osman Kavran, Fahrettin Aslan Öldü. Çakıl Gazinosu'nun sahibi Behzat Şenyıldız vardı bir tek, rekabet olmazsa ne olurdu ki? Bize çalan sazlar, Ercüment Batanaylar, Erköseler yok.. Sevim Tünerek çok güzel şarkı söylerdi trafik kazasına kurban gitti... Kazablanka vardı, Şişhane'ye giderken soldaydı... Maksim Gazinosu, Çakıl Müzikholü kapandı, şimdi bu mekânlar yok. Ben hariç herkes restaurantlarda çıktı, ben Maksim'in assolistiydim Günay Restaurant'ta çıkmayı kabul etmedim.

-Neden sahneleri bıraktınız?
Coşkun Erdem yüzünden ben sahneleri bıraktım. Zeki Tükel menajerlik işimi o yapıyordu, o da öldü, yardımcısı yürüttü bir süre 2 yıl sonra o da öldü...  Coşkun Erdem 20-25 alıyorsa, bana 5 verip, gerisini cebine atıyormuş, bana da Metin Bükey söyledi Şişli Camii'nin avlusunda... 
 13 YAŞINDA EGE SES KRALİÇESİ SEÇİLDİM
13 Yaşında başladım, 13 yaşında Ege Ses Kraliçesi oldum... Ben, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri'yi dinlerdim özenirdim onların sesine o yüzden şarkıcı oldum... Daha ilk okul 5'teydim... İzmir de yarışma oldu, beni dinlediler, en son beni çıkardılar... 13 yaşımda aldım birinciliği... İzmir Radyosunda da emisyon verdim. Beni çağırdılar, bakalım hak etmiş mi dediler 1.'liği, Rüştü Şardağ beni çağırdı... 'Bir Gece Ansızın Gelebilirim' ve 'Benzemez Kimse Sana'yı yazan güftekârdır, ayrıca 'Apansız Uyanırsan'ın bestecisi...

Gönül Yazar & Zeki Müren aynı sahneyi paylaşırlarken.


Gönül Yazar & Fahrettin Aslan

Gönül Yazar kendisini şöyle anlatıyor:
"Ben matrak bir kadınım... Ben istesem ölüyü güldürürüm... Ben hem güzel şarkı söylerdim, hem de ara sıra halkla konuşurdum. Yerlere yatardı millet.."


MÜZEYYEN SENAR & BÜLENT ERSOY 

Bülent Ersoy gibi Gönül Yazar da Müzeyyen Senar'ı örnek almış ve Ankara Radyosuna kayıt olmuş.  

GÖNÜL YAZAR "NASIL YAPIŞMIŞIZ, VANTUZ BALIĞI GİBİ! O BANA YAPIŞMIŞ BEN DE ONA YAPIŞMIŞIM..."

Gönül Yazar, İzmir de Manolya Bahçesi ve Kordon günlerini şöyle anlatıyor:

"Bülent içinden gelen her şeyi yapamadıysa da yine yaşamış...
Nasıl yapışmışız, vantuz balığı gibi...
Yakışıklı çocuktu, aynı odada soyunuyorduk, fermuarımı o kapatıyordu...
1974 yılı benim dediğim. 1974 de Kordon da ev aldım o parayla...
Birlikte çıkarak 2 misli parayla ev aldım... Fahrettin Aslan'a 'anasını bile satarım' dedim... Aldım paracıkları, Kordon da 7. kat, Karşıyaka, Gazipaşa karşıda... Çok güzel bir yerdi... Çok alkışlandık...
Sahne elbisesi var üzerinde, lokanta falan değil, sahne kıyafeti var üzerimizde... Birbirimize bol şans demişiz...
Çok yakışıklı çocuktu... O bana yapışmış ama bende ona yapışmışım... Keşke hep öyle kalaydı...
Bize halt etmek düşer de, o öyle istemiş, biz karışamayız ona..."

Gönül Yazar ve Bülent Ersoy son olarak aynı sahneyi paylaştıkları Popstar programında görülüyorlar.

Semiha Yankı, Gökben, Gönül Yazar ve Müjde Ar hep birlikte görülüyorlar.

"Müjde Ar da annesi Aysel Gürel de matrak kadındı... Müjde'yi çok severim. Birlikte turneye çıktık onunla Almanya da, Müjde Ar, ben, Şener Şen, Mehmet Ali Erbil, Çiğdem Tunç, Emrah ve en aşağılarda çıkan Yunus Bülbül... Gurbet Kervanı konserleriydi." 


"Hafif gamzeniz vardı..." diye hatırlatılması üzerine Gönül Yazar "Bir aynaya bakayım yine var mı?..." diye kahkaha atarak Magazinsortie.com Yönetmeni Olcay Ünal Sert'e teşekkür etti.