Seni Sevmeyen Ölsün’ şarkısıyla bir döneme damga vuran arabesk şarkıcısı Tüdanya bir süredir kanserle mücadele ediyor. Maddi zorluklar da yaşayan sanatçının yardımına Haluk Levent koştu. Yardım toplamak için valilikten onay aldığını duyuran Levent, 'Tüdanya'nın bir eve ihtiyacı var' dedi.

2020 yılında kalp krizi geçiren arabesk müziğin usta ismi Tüdanya, bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor.

Gırtlak kanseri olan ve sesini kaybeden ünlü isim kötü günler geçiriyor. Maddi-manevi zorluk yaşayan Tüdanya'nın yardımına Haluk Levent ve AHBAP Derneği koştu.

Twitter hesabından yardım kampanyası başlattığını duyuran Levent şu mesajı paylaştı:

"Tüdanya!

Eski ses sanatçımız.

En güzel zamanlarında gırtlak kanseri oldu.

Sesini kaybetti, konuşamıyor. 

Evi oturulmaz halde ve borç içinde

Sağlığı için bir eve ihtiyacı var

Valilik onay verdi."

TÜDANYA Kimdir?

Tüdanya, 1961 yılında İzmir Bergama da doğdu. Arabesk müziğin altın çağını yaşadığı 80'li yıllarda bu müziğin önde gelen isimlerinden biri olup, sinema filmlerinde de rol almıştır.

İzmir'in Bergama ilçesinde Bergamalı yoksul bir ailenin dokuz çocuğundan biri olarak doğdu. İlkokul 3. sınıftan sonra eğitimini bıraktı. Küçük yaşta 10 yıl süren bir evlilik yaptı, 2 çocuğu oldu. Boşandıktan sonra şarkıcılığa başladı[1].

Cengiz Özşener'in Pırlanta Pavyon'unda çalışmaya başlayan ve ilk yıllarda Türk Sanat Müziği söyleyen Tüdanya, 1983'te 'Sıra Sıra Dağlar' albümünü çıkartmış ve 700.000 satmıştır. Ardından gelen 'Azap', daha başarısız olsa da 1986'da 3. Albümü olan 'Seni Sevmeyen Ölsün' ile korsanlar hariç 2.000.000 satmıştır. Daha sonra bu parçanın yüzlerce cover'ı yapılmış, onlarca Sanatçı tarafından söylenmiştir.

İzmir Fuar'da 11 yıl aralıksız çıkan tek şarkıcıdır. Şarkılı filmler döneminde Münir Özkul, Salih Kırmızı ve Murat Soydan ile sinema filmlerinde de oynamıştır.

1995 yılında 'O Asker' şarkısı ile Kral TV Video Müzik Ödülleri Arabesk en iyi kadın sanatçı ödülü kategorisinde 1. Kral TV Video Müzik Ödülleri adayı olmuştur.

16 Ekim 2007 yılında Amasya'da verdiği konserin ardından, Tokat'ın Turhal ilçesinde düzenlenen bir başka konsere katılmak üzere giderken, Tüdanya yanında bulunan arkadaşları ile Aydınca mevkiinde trafik kazası geçirir. Geçirdiği kazada yaralanarak kalça kemiği kırılır ve Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınır.

2021 yılında gırtlak kanserine yakalanan Tüdanya, sesini kaybetmeden önce son olarak 2018 yılında İstanbul da Cahide de sahne almıştır. İstanbul Film Festivali'nin 'Arabesk' sinema filminin 30. Yıl dönümü dolayısıyla organize ettiği gecede Gülden Karaböcek, Ayta Sözeri, Demet Evgar gibi isimlerle sahne alan Tüdanya 'Seni Sevmeyen Ölsün' ve 'Huzurum Kalmadı' adlı şarkıları seslendirmiştir. 

2020 yılında kalp krizi geçiren ve 2021 yılında gırtlak kanserine yakalanan Tüdanya'nın yardımına 2022 yılının Şubat ayında sanatçı Haluk Levent koştu. AHBAP Derneği kurucusu Levent; "Çok, çok zor durumda. Kanser bir yandan evsizlik bir yandan. Haydi biz başarırız arkadaşlar!" diyerek sanatçı için yardım kampanyası başlattı.

HAYATLARI DA SÖYLEDİKLERİ ŞARKILAR KADAR ACIKLIYDI

Bazıları artık piyasadan çekilmiş ya da hayata veda etmiş olsa da sesleriyle hep hatırlanan arabesk müziğin kadın ustaları hayatları gibi dokunaklı şarkılarıyla hep hatırlanıyor..

TÜDANYA

"Öyle fakirdik ki, ekmek bile özendiğimiz bir şeydi..." Bu cümle hiç ummadığı bir anda milyonların kalbine seslenen ve albümleri satış rekorları kıran; bir döneme damgasını vurmuş bir sanatçıya ait... Onunki, Külkedisi'nin sadece bir masal olduğunu ve gerçek hayatta böyle şeylerin olmayacağını düşünenleri yanıltacak bir öykü... Bugün yeni nesillerin belki hiç tanımadığı belki de sadece anne- babaları sayesinde adını duyduğu Hatice Döngü'nün yani Türkiye'de arabesk müziğin kraliçelerinden birinin öyküsü bu... İzmir'in Bergama ilçesinde doğup büyüyen, nice zorluklardan geçip adını ve sesini tüm Türkiye'ye duyuran Tüdanya'nın öyküsü...

Arabeskin altın çağını yaşadığı günlere damga vuran bir sanatçı Tüdanya...

Ekmeğin bile lüks sayıldığı bir ailenin kızı... Annesi ev kadını babası ise ayakkabı boyacısı... İlk evliliğini henüz 15 yaşındayken yapıyor... Ama kocası da fakir... İlk çocuğu bakımsızlıktan donarak ölüyor. Daha sonra iki çocuk daha dünyaya getiriyor... Ama kaderi tıpkı söylediği şarkılar kadar acıklı... Eşi ölüyor... O da mecburen babasının evine yani o kopkoyu yoksulluğa geri dönüyor. Üstelik yanında iki çocuğuyla birlikte.

Aile bütçesine katkıda bulunmak ve çocuklarına bakabilmek için evlere temizliğe gidiyor Tüdanya... Ama aklında hep tek bir şey var: Müzik...Sesi de güzel... Kimse onu almadan ırgatlığa gitmiyor... Pamuk toplarken, tütün kırarken onun söylediği şarkıları dinliyorlar hep. O arada Tüdanya'nın ya da o zamanki adıyla Hatice'nin aklında cevabını aradığı bir soru var. Bunca beğenilen sesiyle para kazanabilir mi acaba... Sonunda hayatını değiştirecek kararı veriyor Hatice: İzmir'de Pırlanta Pavyon'a gidecek... Sesini dinletecek... Yeşilçam filmlerinde örneğine defalarca rastlandığı gibi...

Sonunda gidiyor... Ayağında yarısı yırtık naylon terliklerle... Pavyonun o dönemdeki patronu Cengiz Özşeker ona kaderini değiştirmesi için güç verecek o cümleyi söylüyor: "Sesin çok güzel, bir yıldız olabilirsin." Aslında Tüdanya'nın o pavyona gitmesinin bir başka nedeni daha var: Bergen ve Kibariye de orada keşfedilmiş.

Orada çalışmaya başlamış Tüdanya... Annesi ve babası pavyonun nasıl bir yer olduğunu bilmedikleri için seslerini çıkarmamışlar. O dönemde arabesk müzikle pek ilgisi yokmuş Tüdanya'nın... En sevdiği sanatçı ise Neşet Ertaş... Onun türkülerini ve Hamiyet Yüceses'in seslendirdiği Türk sanat müziği parçalarını söylüyor.

Ama devir arabesk devri. Dönülmez Akşamın Ufkundayız, Leyla Bir Özge Candır gibi parçalar yerine daha popüler olan arabesk şarkılar söylemesi gereklidir... Ona çok inanan patronu tam iki ay boyunca gazetelere ilan verir. Ama ne bir fotoğraf vardır ne de açıklama. Sadece tek bir cümle: "Tüdanya geliyor"... Sahiden de gelir Tüdanya...

Tam da İzmir Fuarı'nın popüler zamanlarıdır... Bir gün İbrahim Tatlıses'in saz ekibi onu dinlemeye gider... Sesini çok beğenirler ve kaset yapmasını teklif ederler. Ama tek bir şartları vardır: Sahnedeki gibi Türk sanat müziği değil arabesk okuması gereklidir. 1983'te ilk kaseti Sıra Dağlar çıkar. O zamanlar için rekor sayılabilecek 650 binlik satış rakamına ulaşır. Ama ikinci albümü Azap beklenen başarıyı gösteremez. Aslında bu ikinci kaset 'damardan' arabesktir. İşin gerçeği Tüdanya da bu şarkıları çok isteyerek okumamıştır.

1986 yılında yine bir İzmir Fuarı döneminde kapısı çalınır Tüdanya'nın... İbrahim Tatlıses'e soyadını veren Yılmaz Tatlıses'in bağlamasıyla çalıp söylediği bir şarkıdır bu.. Tüdanya bu şarkıyı seslendirir: ""Her şey yalan gerçek sensin/ Gelirse dert senden gelsin/ Bence aşkın kendisi sensin/ Seni sevmeyen ölsün."

İşte Tüdanya'nın arabesk dünyasının unutulmazları arasına girmesine vesile olacak şarkıdır bu...

Bu sırada ikinci kez evlenmiştir Tüdanya... Albüm için stüdyoya girdiğinde de 7 aylık hamiledir. Temmuz'un yakıcı sıcağında önünde bir Kova buz, hem yiyip hem şarkı söyler. Bu kadar zahmetine de değer... Seni Sevmeyen Ölsün şarkısını seslendirdiği bu albüm tam 2 milyon satar. Üstelik korsanlar hariç.

Ondan sonra da kendi deyimiyle "Türkan Şoray gibi hisseder. " Röportajlar, gazetelerde çıkan boy boy resimleri... Bülent Ersoy, Yüksel Uzel, İbrahim Tatlıses gibi yıldızlarla aynı sahneyi paylaşır. Üstelik kendisi de bir yıldızdır artık. Şarkılı- türkülü filmlerin, arabesk furyasının sinemayı da kasıp kavurduğu bir dönemdir o.. Sinema filmleri için de kamera karşısına geçer. 

Ama 1990'ların sonlarına doğru işler tersine dönmeye başlar. Bugün şarkıyı hiç dinlememiş olanların bile o meşhur nakaratını ezbere bildiği Seni Sevmeyen Ölsün şarkısının başarısını bir daha tekrarlayamaz. Çıkardığı kasetlerden para bile kazanamaz olmuştur artık.

O da piyasanın değişen koşulları yüzünden köşesine çekilmeye karar verir. Zaten kendi deyimiyle 'o dünyanın insanı değildir.' 25 yıl bu piyasada çalıştığı halde hiç dostu olmadığını söyleyen Tüdanya 2000'de bir albüm daha çıkarır. Ama artık dinlenen müzik türü de değişmiştir, onun dinleyicisi de... Yine de hayranları için unutulmaz bir isim, onu hiç dinlememiş olanlar için de "Seni Sevmeyen Ölsün" şarkısına can veren kadındır o... Tüdanya 2020 yılında yakalandığı gırtlak kanseri nedeniyle sesini kaybetti. Arabesk müziğin efsane ismi şimdilerde zor günler yaşıyor...