Usta sanatçı Cüneyt Arkın, vefat etmeden önce son açıklamalarını Sahi Kitap etiketiyle çıkan Yarım Asrı Devirenler kitabına yaptı. Günaydın İstihbarat şefi Merve Yurtyapan Bozkurt’un kaleme aldığı, 7 ünlü çiftin mutlu evliliklerinin anlatıldığı kitapta Arkın, şöhret yolculuğunu, güzel bir ilişkinin sırlarını anlattı, ayrıca gençlere özel mesajlar verdi.

Eşi Betül Cüreklibatır’a olan bağlılığından bahseden Arkın, “Evlilikte aşk bir süre sonra yerini büyük bir sevgiye bırakıyor. Onsuz var olamıyorsunuz. Betül şefkatli bir annedir. Bana gözü gibi baktı. Benim yanımda olmadığında onu çok özlüyorum. Bazen Betül olmadan yazlığa gidiyorum ama onun sesine hasret kalıyorum. Eşimin varlığı benim için çok büyük bir yaşama sevinci” dedi.

Arkın, kitapta mesajlar vermeyi de ihmal etmedi. “Çocuklarınızı çok sevin ama birbirinizi de ihmal etmeyin” diyen Arkın, çocuklarına en büyük hediyenin sevgi dolu bir ailede büyümek olduğunu her zaman hissettirdi. Yaşamı boyunca hiçbir zaman abartıya kaçmayan usta oyuncu, çocuklarına da bunu öğütlediğini, gösterişten uzak durduklarını, mutluluğu şatafattan, lüksten değil aile içindeki huzurdan aldıklarını söyledi. Arkın, gençlere sevgi, saygı ve hoşgörü içinde ilişkilerini sürdürmelerini önerip iyi bir evliliğin temelinde anlayış olduğunu belirtti: “Mutlu evliliğin sırrı bence karşılıklı anlayış içinde olmak. Böylece birbirinizi anlayıp uyum içerisinde mutlu bir şekilde yaşıyorsunuz.”

Betül - Cüneyt Arkın

EŞİM BANA BEBEKLER GİBİ BAKTI

Yarım Asrı Devirenler’de Cüneyt Arkın’ın geçirdiği kazalar, zorlu zamanlarda anlatıldı. Oyunculuk kariyeri boyunca hiçbir aksiyonlu rolde dublör kullanmak istemeyen Arkın, rollerini daha inandırıcı kılmak için her şeyi göze aldı. Tam 16 sakatlık geçirdi. Öyle ki sanatçı balayına bile eli sakat bir şekilde gitti. Sette geçirdiği kaza sonrası eli parçalanmıştı ve sargılar içindeydi. Arkın, en mutlu anlarında bile mesleğinin izlerini taşıyordu. Bütün bunların ardından tüm hayatını değiştiren oldukça büyük bir kaza geçirdi. ‘Malkoçoğlu’ filminin çekimleri sırasında balkondan atın sırtına atlayacaktı. At ürküp kaçınca betona çakıldı. Çok büyük bir acı duymuştu. Omurgası kırılmış ve felç olmuştu. Tam altı ay boyunca yataktan kalkamamıştı. Bu zor zamanlarda eşi en büyük destekçisiydi. Arkın, eşinin kendisine bu süreçte bebekler gibi baktığını söyledi. Aylar boyunca yanı başında uyuduğunu, sağlıklı yemekler yapıp kendisine elleriyle yedirdiğini anlattı. Altı ay sonunda Arkın, eski günlerine geri döndü.