MAGAZİN

Bülent Ersoy, Mustafa Keser'e yanıt verdi... "Oturduğum koltuk ona battı"

Bülent Ersoy "Kimseyi Anama hakaret ettirmem"

Mustafa Keser'in 'Benzemez Kimse Bize' programının çekimlerinde argo tabirlerle konuştuğunu ifade eden Ersoy; "Ben sana hiç hakaret ettirmem Anam. Canım Anam benim kendimi yakarım, yine hakaret ettirmem. Senin için buraya geldim. Benim ispata ihtiyacım yok. Sen beni biliyorsun Anne." diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Programın kendi programı olduğunu ve 'Diva' ünvanını kendisinin değil basın mensuplarının haberlerinde yazarak taktığını ve halktan da kabul gördüğünü belirten Ersoy, çok büyük starlarla çalıştığını ifade etti.



Olympia, London Palladium, Madison Square Garden gibi önemli mekanlarda Paris, Londra ve Amerika da konserler verdiğini belirten Bülent Ersoy, Seren Serengil'in "İlk defa janrınızın dışında biriyle çalıştınız ve başınıza böyle birşey geldi, belden aşağı...Pişman mısınız niye Mustafa Keser?" sorusuna; "Ben çok büyük starları çalıştırdım. O artık geçmiş, ölmüşle olmuşa çare yok. Tek iftihar ettiğim şuram" diyerek boğazını gösterdi.

Son olarak  Mustafa Keser ile girdiği tartışma ve orkestrasının sahte PCR testi nedeniyle mağdur olduğu haberleriyle gündemden düşmeyen Bülent Ersoy Babası Firket Erkoç'un vefatıyla iyice yıkılmıştı.. 

Son aylarda hemen hergün gündemden düşmeyen Diva Ersoy; Seren Serengil, Bircan Bali ve Deniz Akkaya'nın sunduğu Beyaz TV'de yayınlanan Söylemezsem Olmaz programına konuk oldu.

Mustafa Keser’in iddialarına tek tek cevap veren Bülent Ersoy, Keser'e ilk kez canlı yayında yanıt verdi.

Ersoy şu ifadeleri kullandı:

“Benim için yapılanları hiç umursamasam da eğer gerek görüyorsam haddini aşana cevap veririm. Somut göstergelerle, verilerle masanın üzerine atarım. Şahitlerle delillerle söylenenleri çürütürüm.”

'OTURDUĞUM KOLTUK ONA BATTI'

“Zaten program benim programım. Benim oturduğum koltuk ona battı. Ondan rahatsız oldu. Orada bana bir oda hazırlanmış görmüyor mu? Zaten maddesel olarak da bir fark var, bunları bilmiyor mu?”

'KESER'İ SEVMİYORUM'

“Mustafa Keser’i sevmiyorum. Bu tarz hareket eden insanlara sevgim vardı ise hiç bir dirhem sevgi kalmaz."

“Diva denmezmiş de beni divan yaparlarmış. Ben dosya ile sayın Bilal Bey'e (Bilal Özbilge) hepsini verdim."

Yaşananların ardından bir süre sessiz kalan Bülent Ersoy, bugün Beyaz TV'de yayınlanan 'Söylemezsem Olmaz' programına konuk oldu. Ersoy, Mustafa Keser’in iddialarına tek tek cevap verdi.

"Herkes bu konuyu işledi, benim de cevap vermem, gerçekleri sunmam gerekirdi. O nedenle buradayım" diyen Diva, şu açıklamaları yaptı:

Hayatım boyunca bunları hiç umursamadım. Herkesin eğer gerek görüyorsam, haddini aşmışsa cevabını veririm. Somut göstergelerle, verilerle masanın üzerine atarım ve şahitlerle delillerle ispatlarım.

Mustafa Keser’i sevmiyorum. Bu tarz hareket eden insanlara sevgim vardı ise hiçbir dirhem sevgi kalmaz. O konuşmalar benim için 'Diva' denmezmiş de beni 'divan' yaparlarmış. 'Diva bir kere kadına denir' diyor...

BEN KENDİMİ CİCİ ÇOCUK OLARAK GÖSTERMİYORUM!

Programa karar verildiğinden itibaren Polat Yağcı, gerekli kişilerle toplantı yapmış ve verilen karar bant yayını olmayacak yönündeydi. Beyefendi diyor ki 'Tanıtım reklamlarında geç kaldı. Bu şartlar altında böyle yürümezdi, hemen canlıya aldık.' Bu yayınlar en baştan beri canlı yayındı. Hiç ‘bant yayın’ diye konuşulmadı. Ben beyefendinin uçağının kaça alındığını bilemem, bana sadece '16.00 - 17.00 arası gelin' dediler. Ben tam tersine erken gittim iki gibi orada oldum. Beyefendinin makyözü yoktu, benim vardı onunkini de yaptırdım. Artık yol arkadaşımdı, beraber bir yola çıktık. Boyu benden biraz daha kısa olduğu için altına da çekimlerde takoz koydurduk.

Beyefendinin uçak saati anladığım kadarıyla dörtte havalanıyormuş uçak. Ben bunu bilemem benim muhatabım Polat Yağcı... Beyefendi gidiş uçağını kaçırmış, gece 24.00 ya da 01.00'e alınmış... Burada benim bir suçum yok. Ben kendimi cici çocuk yapmak adına bunları söylemiyorum. Hayatımda geç kalmadım.

SON DERECE AĞZI BOZUK

Zaten ben kendi ağzımla söyledim ona 'gelenlerle siz ilgilenin, ben hoş geldiniz derim ama karşılayamam' dedim. Kendisi de bunu kabul etti. Ben ayağa kalkacağım, zıplayacağım bunları yapamam da... Siz beni öyle düşünebiliyor musunuz? Mustafa Keser bana hiç şikâyette bulunmadı. Gayet candan, içten yaklaştı. Bir arkadaş diğer arkadaşıyla nasıl davranırsa o şekilde bir iletişimim vardı. Bir kadına 'ulan' diye hitap edebiliyor. Son derece ağzı bozuk. Küfür, belden aşağı espriler... Televizyonda orayı kesiyorlar ama biz duyuyoruz. 'Keser' senin soyadın ne diye bağıracaktım. Benim oturduğum koltuk ona battı. Program zaten benim programım, ondan rahatsız oldu. Orada bana bir oda hazırlanmış görmüyor mu? Zaten maddesel olarak da bir fark var, bunları bilmiyor mu?”

NEDEN PROGRAM YAPMAYI KABUL ETTİN?

‘Madem bu kadar değersizdim, kaprisliydim’ neden kabul ettin program yapmayı. Ben hayatımda hiç kimseyi kovmadım. En küçüğünden en büyüğüne, kimsenin işine mâni olmadım. Orda prompter ile ilgili sorun oldu. Onu da çalıştıran beyefendinin oğluydu. Bütün aileyi getirmiş zaten! Bir tanesi koroda, biri prompter’a bakıyor biri saz çalıyor, hepsi beraber ekmek yiyor. Eğer orada prompter çalışmıyorsa orada yazı hiç görünmüyorsa ben bunu dile getiririm. Onun başında duracak kim görevliyse vazifesini yapacak. Çünkü bu yüzden orada belirli bir parayı alıyor, işini yapmıyorsun…

PROGRAM NEDEN KALKTI SORMADIM

Ben programın neden kaldırıldığını bilemem. Sormadım da! Hayatım boyunca hiç kimseye ‘neden böyle oldu’ diye sormadım. Bu beyefendinin söylemlerinden sonra bütün müdürler toplanmışlar, bu yayının bu şekilde gidemeyeceğine karar vermişler.

Yayına bakınız sürekli sesi, bip’leniyordu. Argo konuşmalar, espriler vardı. Bizim yüzümüzden ceza mı yesin insanlar… Herkesin birilerine karşı sorumluluğu var. Getirisinden çok götürüsü olacağına karar vermişler.

NE OLMUŞTU?

Mustafa Keser, Star TV ekranlarında Bülent Ersoy'la sunduğu "Benzemez Kimse Bize" programının bitmesinin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. 

Keser gündem olan açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:

"Rezalet bir okuyuş. Vokallere uyamıyor... Gelelim 'Diva' meselesine. Divanın kelime anlamı, sanat dallarında üst düzey olarak bilgi, beceri ve donanıma sahip kadın sanatçıdır. Böyle süperstar gibi bir şey değil bu. Geçmişte Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, İnci Çayırlı, Perihan Altındağ varken Diva'lık sana mı kaldı? Nesrin Sipahi, Gönül Akkor, Emel Sayın, Gönül Yazar... Bunlar varken sana mı kaldı? Seni Diva değil divan yaparlar! Zeki Müren gitmiş yerine o kalmış. Haydi oradan! Hiçbir şey bildiğin yok senin arkadaş."