Festivalin Onursal Başkanı Malatya Valisi Aydın Baruş, Festival başkanı da olan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın ev sahipliğini üstlendiği, CNNTurk ekranlarından canlı yayınlanan açılışın sunuculuğunu Pelin Akil ve Ufuk Özkan ikilisi yaptı.
10. Malatya Uluslarası Film Festivali’nin bu seneki teması: Aslantepe
UNESCO Kalıcı Tarih Mirası Listesi’ne bu sene giren Aslantepe’nin önemini ve
festivalin temasını Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahhattin Gürkan şu şekilde değerlendirdi;
‘’Neden Aslantepe diyoruz? Biz Malatya’yı tarif ederken medeniyetin başladığı, Anadolu’yu ana yurt yapan destan şehri olarak tabir ediyorduk. Şimdi bu tescillendi. Aslantepe, dünyada ilk insanlık medeniyetin başladığı yer. İlk saray devleti, ilk muhasebe kaydı, ilk ibadethanelerin devlet idaresi dışına çıkarılması yani laikliğin, ilk gümrüklemenin başladığı şehir burası. Bu şehir pek çok sanat insanı, devlet insanı, bilim insanı yetiştirmiştir. Sinemayı ve sinema oyuncularını önemsiyoruz. Son olarak, dünya sinemasında oynadığımız, hayat filmimizdeki rollerimiz güzel olmalıdır diyorum’’ diye konuştu.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı sonrası söz alan CHP milletvekili Veli Ağbaba ise ‘’Çoraklaşan bir sanat ortamına Anadolu’nun bağrından su vermek en önemli görevlerimizden biriydi’’ dedi.
Selma Güneri, 10. Malatya Uluslararası Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne lâyık görüldü. Sanatçı ödülünü alırken Atatürk vurgusu yapınca dakikalarca ayakta alkışlandı.
6 Dalda Ödül Verildi
Festivalin açılış töreninde Türk sinema ve tiyatrosunun emektarlarından Selma Güneri, Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü aldı. Güneri, dünyadaki en etkili iletişimi aracının sinema olduğunu belirtirken ‘’o olmasaydı sanat olmazdı, o olmasaydı bu geceler olmazdı Mustafa Kemal Atatürk için’’ dedi. Onur ödüllerinde bir diğerinin sahibi ünlü aktörlerimizden sahibi Turgay Tanülkü oldu.
10. Malatya Uluslararası Film Festivali, Sinemanın Olmazsa Olmazları Ödülü, Oyuncu Emine Gülsüm Göznümer’e, Sinema Emek Ödülü, Sanat Yönetmeni Sırma Bradley’e, Sinema Emek Ödülü, Işık Şefi Metin Devrim’e, Türk Sinemasına Katkı Ödülü, Yapımcı ve Dağıtımcı Şükrü Avşar’a takdim edildi.
‘Bu Ülkenin İnsanıyla İç İçe Olmak Gerek’
Türk Tiyatrosu ve Türk Sineması’nın usta ismi Turgay Tanülkü’yle 10. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında ‘’Sinemada Bir Ses’’ söyleşisi Malatya Möveinpick Otel’de gerçekleşti.
40 yıla yaklaşan sanat hayatında pek çok önemli sinema filmi, tiyatro oyunu ve diziye anlam kazandıran rollerle karşımıza çıkan usta sanatçı Turgay Tanülkü’ye 10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde ‘’Yaşam Boyu Onu Ödülü’’ takdim edilecek.
Söyleşide pek çok konuya değinen usta isim ülke insanıyla iç içe olmanın bir oyuncunun en büyük değeri olabileceğine vurgu yaptı. Tanülkü, ‘’Bazı sanatçıların sevenleriyle fotoğraf çektirmek istemesini anlamıyorum. Sanatçıysanız bu ülkenin insanıyla içiçe olmanız gerekiyor. Hiç tanımadığımız o insanlar sayesinde yaşayabiliyoruz. Benim felsefem bu. İyi oyunculuk da bu noktada başlıyor. Garsonun çay bardaklarıyla olan ilişkisini, bulaşıkçının tabaklarla olan hissiyatının iyi bilmeniz için onların içinde olmanız gerekiyor’’ dedi.
‘’Sahnede herkes eşittir’’
Tiyatro tutkusuna da değinen sanatçı, ‘’Şahin Ağa, rolü bana uygundu çünkü o tip adamlarla aynı cezaevinde aynı çay bardağından çay içtim. Fakat hayatımda en çok Hamlet’teki mezarcı karakterini oynamak isterim. Çünkü Hamlet’i oynayamam. O tür karakterlerle yaşamadım’’ diye konuşmasına devam eden Tanülkü, ‘’Hayatımdaki ilk eşitliği sahnede tattım ve bu duygu beni büyüledi. Halkevleri’nde temizlikçilik yaptığım sırada bir oyuncunun hastalığı nedeniyle sahneye çıktım. Valinin oğlu kral rolündeydi. Benim babam ise şeker fabrikasında odacıydı. Bana da dilenci rolü düşmüştü. Rollerinde hayattaki adaletsiz gibi olduğunu düşünürken oyun bitince o seyrici karşısında hepimiz boyun eğdik. Selam verdik. İşte ilk defa eşitliği orada tattım. Valinin oğlu da ben de aynı durumdaydık’’ diye konuştu.
Halen cezaevindeki mahkumlar için oyunlar ve sanat atölyeleri düzenleyen Turgay Tanülkü, sadece kadına ve çocuklara karşı işlenen suçlardan ceza yatan mahkumlara karşı tepkili olduğunu dile getirirken, ‘’Annelere ve özellikle tüm çocuklara karşı çok hassasım ama kız çocuklarına daha duyguluyum. Buradan tüm annelerin, anne adayların ve kız çocuklarının yüreğine selam olsun’’ diyerek bitirdi.
Malatya'da film festivali kapsamında "72. Koğuş" filminin gösterimi yapıldı.
Kerem Alışık: Sanat toplumsal bir çabadır!
10. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında başrolünde ünlü oyuncu Kerem Alışık’ın rol aldığı "72. Koğuş" filmi sanatseverlerle buluştu.
Malatya Park alışveriş merkezindeki Avşar Sinema solunda gösterim öncesi konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, festivalin bu yılki temasının UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne giren "Arslantepe" olarak belirlendiğini söyledi.
Sinemanın bireyler ve tüm toplum için önemli bir etkileşim ve iletişim aracı olduğuna değinen Gürkan, "Bu etkileşim aracını doğru yerde ve doğru zamanda kullanmak çok önemli. İzleyeceğiniz filmdeki başroller ve filmin konusu izleyenleri ruh ve gönül dünyasında bir yerlere götürecek. Senaryoların ve icra edilen sinema filmlerinin topluma bir mesaj vermesini istiyoruz. Bizler de 10. Malatya Uluslararası Film Festivali'nde, film festivallerine format getirmek gerekir dedik." diye sözlerini tamamladı.
Başrol oyuncusu oyuncu Kerem Alışık ise sinemanın toplumsal sorunları, dertleri ve acıları yine topluma aktarma sanatı olduğunu ifade etti. Alışık, "Sanat toplumsal bir çabadır, toplumdan gelir, topluma gider. Sinema, bazı doğru olan gerçekleri, haksızlıkları yansıtma arzusundan doğar. Malatya film festivali de buna ışık tutan yapıda, bu yıl 10. senesini kutluyor. İstikrarın her zaman başarı olduğunu düşünüyorum. Taşı delen suyun gücü değil, damlaların istikrarıdır. Ayrıca sinema sevgisini arttırmak, gençlerimizi yüreklendirmek, bu mesleğe gönül verenleri motive edebilmek bu festival kapsamındaki önemli değerlerden bir tanesi. Ne mutlu ki ben de burada bir yoksunluk, ezilmişlik ve itilmişlik hikayesinin kahramanı olarak da sinemada hep beraber seyretmenin mutluluğunu yaşıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Gürkan, konuşmasının ardından Alışık'a UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine giren "Arslantepe"nin simgelerinden Kral Tarhunza heykelinin bir kopyasını hediye etti.